“Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Kongresi (International Congress on Islamic Economics and Finance-ICISEF 2015)” başarıyla gerçekleştirildi.

0
2699

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ile Durham Üniversitesi ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) ortaklığıyla düzenlenen “Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Kongresi (International Congress on Islamic Economics and Finance-ICISEF 2015)” başarıyla gerçekleştirildi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve üç gün süren kongreye kamu ile özel sektör ekonomi ve finans dünyasından alanında uzman çok sayıda davetli katıldı.

Üniversitelerin Desteği Artmalı
Bankaları Denetleme ve Düzenleme Kurulu Başkanı Mehmet Ali Akben, yaptığı açılış konuşmasında, bu tür toplantıların desteklenmesinin İslam ekonomisi ve ülkemiz açısından konuya önemli bir ışık tuttuğuna işaret etti. Türkiye’de katılım bankacılığı alanının 30 yılı aşkın süredir faaliyette olduğunu anlatan Akben, “Fakat bankacılıktan aldıkları pay gördüğümüz kadarıyla yaklaşık yüzde 6 kadar. Bu ülkemiz için yeterli değil. Devlet olarak kamu katılım bankaları alanında sistemin desteklenmesi yönünde önemli çalışmalar sürdürülmektedir” diye konuştu.
Gelinen noktanın küçümsenmeden ileriye daha umutla bakılmasını sağlayacak gelişmeler sağladıklarını ifade eden Akben, katılım bankacılığı konusunda üniversitelerin desteğinin de artması gerektiğini söyledi. Akben, “Henüz bu konuda üniversitelerde bir kürsümüz, bir bölümümüz yok. Olması gerektiğine inanıyoruz. 210 bin civarında çalışan, 12 binin üzerinde şube sayımız var. Bunun bilimsel olarak desteklenmesi de bizim için büyük önem arz ediyor. Katılım bankacılığının konvansiyonel bankaların bir taklidi olmaması gerektiğine inanıyorum. Onlar gibi değil de biz gibi ne yapabiliriz diye düşünmeliyiz. Bu sistemin korunması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Sakarya Üniversitesi’nin Katkısı Büyük

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş da konuşmasında İslam ekonomisi ve finansı alanının her zaman güncel olduğunu ve önemini koruduğunu ifade etti. Dünyada 2007 yılında başlayan ve son dönemde giderek devam eden küresel bir krizden bahsedildiğini belirten Ertaş, dünya ekonomisinin batağa saplandığını ve bu bataktan bir türlü çıkamadığını söyledi. Türkiye’nin borç tablosunun diğer ülkelere nazaran çok daha iyi durumda olduğunu kaydeden Ertaş, “Türkiye bu konuda en iyi performansı gösteren ilk 4 ülke arasında. Bu da bizi son yıllardaki krizlerden koruyan önemli faktörlerden. Her şey dört dörtlük değil, daha gelişmenin çok başındayız. Bu konuda üniversitelerimize büyük pay düşüyor. Sakarya Üniversitesi’nin burada katkısı büyük. 2023’te sadece bankacılık sistemiyle bu büyümeyi sağlayacak duruma gelmeyi, İstanbul’un da ilk 10 uluslararası finans merkezi arasında olmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Çalışmalarımızın Sonuçlarını Almaya Başladık
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, konuşmasında Sakarya Üniversitesi’nin öğrenci sayısının 87 bine ulaştığını ve bunun yaklaşık 3 bin 500’ünün uluslararası öğrenci olduğunu ifade etti. Üniversite olarak iki temel misyonlarının olduğunu kaydeden Prof. Dr. Muzaffer Elmas, bunlardan birinin üniversitenin eğitim, öğretim ve araştırmada uluslararası normlara ulaşmış olmasını sağlamak olduğunu söyledi. Bunun sonuçlarını son yıllarda aldıklarını aktaran Elmas, “Eğitim öğretimde bir yıl içinde bölümlerimizin tamamını akredite etme hedefimiz var. Bunun yarısını tamamladık. Üniversitemiz Avrupa Eğitim Komisyonu tarafından iki yıl üst üste eğitim ödülü aldı. Ayrıca üniversitemiz yönetim alanında da Türkiye’deki en büyük kalite ödülünü aldı. Üniversitemiz Teknokent ve girişimcilik endeksi gibi bilimsel alanlarda yaptığımız çalışmalarda da hızla yükselmekte” ifadelerini kullandı.
Elmas, temel değerlere bağlı nesil yetiştirmek olarak tanımladığı ve üniversitenin en temel misyonu olarak nitelediği diğer misyonlarına da oldukça önem verdiklerini söyleyerek, şöyle devam etti: “Bu misyonu geliştirirken öğrencilerimize bu değerleri katacak dersleri müfredata koyuyoruz. Öğrenci kulüplerinde yaptığımız faaliyetler var. Bu konuda bu değerlerimizi destekleyen öğrenci topluluklarımıza özellikle ilgi gösteriyoruz. Kongre merkezimiz, kütüphanemiz, camimiz, 24 saat bu değerlerimizin yeşermesine, yerleşmesine katkı sağlıyor. Ayrıca kurumsal olarak da bu değerlerimizi gerçekleştirmek için Ortadoğu Araştırma Merkezi’ni kurduk. Şuan Enstitü haline geldi. Burada 30’a yakın uzman çalışıyor. Bu çalışmalar siyasi, ekonomi, eğitim gibi diğer alanlara da genişlemiş olacak. İslami finans konusunda da yüksek lisans programımız var. Doktora programımız da açılacak. Yurtdışındaki üniversitelerle de bu konuda işbirliği yapıyoruz.”

İslam Ekonomisi Çözüm Olabilir
SAÜ İslam Ekonomisi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ömer Karaoğlu da konuşmasında, İslam ekonomisi çalışmalarının 1970’li yıllardan itibaren gelişme kaydettiğini belirterek, var olan küresel ekonomik sistemin insanları pek çok finansal problemle, krizlerle, gelir adaletsizlikleriyle ve yoksulluk problemleriyle karşı karşıya bıraktığını söyledi. Doç. Dr. Karaoğlu, “Bu itibarla dünyanın bir umudu, bir çözüm potansiyeli taşıyan İslam dininin dünya görüşünü, hem teorik hem pratik çalışmalarla insanlığın umudu ve çözümü haline getirmek gerekiyor. Kongrenin, bu hayırlı amaca inşallah olumlu katkılar yapabileceğini ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kongreden Umutluyum
Durham Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Merkezi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Asutay da 2009 yılında bu konuda profesyonel bir organizasyon düzenlendiğini ancak katılımın zayıf olduğunu söyledi. SAÜ’de organize edilen bu kongre ile umutlandığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Asutay, 5 yılda büyük değişimlerin gerçekleştiğini ve ICISEF 2015’in alanında Türkiye’deki en büyük organizasyon olduğunu kaydetti.

Sistem Son Yıllarda Büyük İvme Kazandı
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çelik de yaptığı açılış konuşmasında, sağlıklı bir üretim ve adil paylaşım ilkesi üzerine kurulu olan İslam ekonomisi ve bankacılık sisteminin son yıllarda büyük bir ivme kazandığına işaret etti. Artık sadece İslam ülkelerinin değil, ABD ve çok sayıda Avrupa ülkelerinin de ilgi odağı haline geldiklerini ifade eden Çelik, “Türkiye’deki faizsiz bankaların özellikle son 30 yılda meydana gelen ekonomik krizlerden hasar almadan çıkmış olması bu sisteme olan ilgi ve güveni gösteriyor. 2008’deki krizden sonra da İslami bankaların sağlam bilançolarıyla ayakta kalmaları sistemin yıldızını iyice parlattı” şeklinde konuştu.

ICISEF Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Fatih Savaşan da, kongre ile İslam ekonomisi ve finansıyla ilgili dünyada oluşan bilgi ve birikiminin Türkiye’ye kazandırılmasının amaçlandığını ifade ederek, yaklaşık 110 bildirinin sunulacağı kongrede, İslam ekonomisiyle ve faizsiz finans ile İslami sermaye piyasalarıyla ilgili sunumlar gerçekleştirileceğini söyledi.