İSLAMİ FİNANS VE YENİ FİNANSAL SİSTEM

Gelecekteki Finansal Krizlerden Korunmak için Ahlaki Bir Yaklaşım

TARIQ ALRIFAI

Özetleyen: FEYZA NUR YILDIZ

Bu kitap Tarıq Alrifai tarafından yazılmış, Barış Satılmış tarafından çevirisi yapılmış ve 2017 yılında Buzdağı yayınlarından basılmıştır. Tarıq Alrifai uzun yıllardır İslami finansın içinde olup, İslami fonlar ve yatırım üzerine önde gelen otoritelerden birisidir. Kitap 3 ana bölüm, 11 alt başlık, sonuç ve notlar kısmından oluşmaktadır. 302 sayfadır. Kitap Advisor Perspectives,   ı nc. , Elliott Wave International gibi birçok kurum ve kişilerin desteği ile çok emek harcanarak titizlikle hazırlanmış. İlk Başlık Finansal Krizler ve Mevcut Finans Sistemi olup; Finansal sistemlerin kısa bir tarihi ve paranın doğuşu, Geçmiş finansal krizler ve nedenleri, 2008 Küresel finans krizi, Çözümler daha fazla sorun yaratıyor, Bir sonraki finansal kriz ve yeni finans sistemi olmak üzere 5 alt başlıktan oluşmaktadır. Yazar paranın kısa tarihinden bahsettikten sonra altın, gümüşün tarih boyunca en yaygın para biçimi olduğunu belirtiyor. 1700-1800 yıllarına gelindiğinde artık paranın bir ağırlık birimi olmaktan çıkıp bir değer birimi olduğunu söylüyor. Daha sonra kâğıt para, emre yazılı yazılı senetler(sukuk) ve kambiyo senetlerini kaleme almış, ilk kâğıt paranın yedinci yüzyılda Tang Hanedanlığı altında Çin’de görülmeye başladığını söylüyor ve gelişiminin tüccarların büyük çaplı alışverişlerde madeni paranın ağırlığından kurtulmak istemesiyle olduğunu söylüyor. Kâğıt para Marco Polo gibi gezginlerin anlatıları aracılığıyla Avrupa’ya ulaşması on üçüncü yüzyılı bulmuştur. Bir sonraki yenilik de on ikinci yüzyılda vergileri kaydetmek için İngiltere’de çetelelerin kullanmaya başlandığını söylüyor. Bunların sonucunda kamu güveni ve monarşiye olan inanç tarafından desteklenen yeni paranın üretildiğini söyleyerek başlığı kapatıyor. Sonrasında Sarraf mevduatlarında ve bankaların kurulma sürecinden bahsediyor. Ticaretin gelişmesiyle tüccarlarda büyük miktarda altının birikmesi ve bunu depolama ihtiyacından bankalara duyulan ihtiyacın ortaya çıktığını söylüyor. O zamanlar bunun en güvenli yolu Kraliyet Darphanesiydi. Daha sonra tüccarlar oraya duydukları güvensizlikten dolayı altınlarını alıp sarraflara vermişlerdir. Sarraflar bir zaman sonra senetler aracılığıyla para ve borç verenler haline gelmiş ve böylelikle bankaların doğmasına neden olmuşlardır. Banknot adından bankalar kurulmuş, 1694 yılında banknot basma hakkının tekelleşmesi ve İngiltere Merkez Bankasının kurulmasına kadar devam etmiştir. 1913 yılında Birleşmiş Devletlerde Federal Merkez bankası kurulmuştur. Bu banknotlar yakın zamana kadar altın ve gümüş tarafından destekleniyor ve teorik olarak altın ve gümüşe dönüştürülebiliyordu. Bu durum sadece para basan otoriteye ve onun kredi itibari tarafından desteklenmesine yaramıştır. Alrifai ulusların temsili paradan itibari paraya neden geçtiğini anlamanın, bugün finansal açıdan neden böyle bir karmaşa içinde olduğumuzu anlamak için önemli olduğunu söylüyor. (syf.33)

Finansal Küreselleşme ve Altın Standardından bahsettikten sonra yazar ülkeyi finansal krizlere karşı korumak için kurulan sistemin ekonomiyi krizlere daha meyilli hale getirdiğini söylüyor. Daha sonra İkinci Dünya savaşı ve Büyük Buhran başlığı açan yazar bu buhran ve uygulanan korumacı ticaret politikalarıyla milliyetçiliğin iyice yükseldiğini söylüyor. 1945-1971 dönemlerinde BM’nin kurulması, Marshall Planı’nın oluşturulması ve Bretton Woods anlaşmasının imzalanması gibi üç önemli gelişmenin yaşandığından bahsediyor. (syf.39) Bu üçüne dair kısa bilgilere yer verdikten sonra Bretton Woods sistemi altında uluslararası ticaretin geliştiğini fakat bu başarı sistemin tasarımında altta yatan bir sorunla gölgelendi. Ticaretin gelişmesi için uluslararası rezervlerin arzını arttıracak bir mekanizma yoktu. Sistemin başarılı olabilmesi için Birleşik Devletleri’n dolar açığı vermesi gerekiyordu ve sonuç olarak doların değeri altın karşılığını aşmaya başladı. Piyasa güçleri dolara baskı uygulamaya devam etti ve bu doların iki yıl içinde yüzde on değer kaybetmesine neden olmuş. Şuan ki para sistemi ile ilgili diğer olaylara da değindikten sonra bölümü özetleyerek sonlandırıyor.

İkinci bölüm Geçmiş finansal krizler ve nedenlerini konu almaktadır. Bu krizlere neden olan birçok etkenler vardır. 1929 Wall Street’in Çöküşü ve Büyük Buhran, Petrol krizi, Latin Amerika Borç Krizi, Kara Pazartesi (Dünya çapında borsaların çökmesi 1987), ABD Mevduat ve Kredi Krizi, Japon Varlık Balonu Patlaması, Meksika Pezo Krizi, Asya Finansal Krizi, Rus Rublesi Krizi, 2000 İnternet Balonu yaşanan krizlerden bazılarıdır. Yazar bu krizleri inceledikten sonra bu balonların nasıl oluştuğunu ve krizleri nelerin tetiklediğini görmenin kolay olduğunu söylüyor. Şu anki finansal krizlerde ortaya çıkan balonun devam ederek diğer piyasalarda da balon yarattığını söylüyor. Dünya itibari paraya geçtiğinden beri finansal krizlerin daha çok ve daha büyük yaşandığı sonucuna varmıştır.

Üçüncü ana başlık 2008 Küresel Finans Krizidir. Yazar krizi tüm ayrıntılarıyla ele almış. ABD’deki efektif federal fon oranlarını, sivil işsizlik oranlarını, Şehir- ev endeksi fiyatlarını

ekonomik durgunluk dönemleri ile gösteren şemalarla anlatımını desteklemiştir. Balonun anatomisini çıkarmış, borç verenler, Eşik altı ipotekli konut kredisi oluşumları, Hükümet destekli girişimleri, diğer tüm çılgınlıklar gibi Wall Street’in bu krizde de önemli rol oynadığını belirtmiş, Teminatlı borç yükümlülüğünün Wall Street bankalarının acil sorunlarından birisini çözmek için üretildiğini belirtmiştir. Bu sorun düşük kaliteli ipotekli konut kredilerini yatırımcılara nasıl satacakları sorunudur. Bu çılgınlıkta birçok sahtekârlık yapılmış, ev satın alanların gelirleriyle ve peşin ödemelerinin kaynağı ile ilgili yalanlar söylemişlerdir. Bu peşin ödemelerin bazıları esasında ipoteğe uygun gösterilmek için diğer bankalardan alınarak tasarruf gibi gösterilmiş borçlardır.(syf.101) Özet kısmında internet şirketlerinin çöküşünden sonra kriz için ortam hazırlandığını, federal rezerv ’in düşük faiz politikasının buna yardım ettiğini belirtmiştir. Krizin görmezden gelinen işaretlerini tek tek belirtmiştir.(syf.113)

Yazar dördüncü bölümü ‘’Çözümler Daha Fazla Sorun Yatıyor’’ çarpıcı başlığıyla ele almıştır. Finansal krizleri inceledikten sonra bir kalıbın ortaya çıktığını şişme ve patlama kalıbının finansal sistemimizin özelliklerinden olduğunu söylüyor. Yazara göre ekonominin çözülmesi için güvenilir iki ana bakıcı var; hükümet ile federal rezerv, İngiltere Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası gibi bankalardır. Yazar her iki tarafı da inceledikten sonra ekonomide çıkan kargaşa ve finansal krizlerin doğrudan o ekonomideki para sisteminin sonuçları olduğudur. (syf.115) Sonrasında hükümetlerin, merkez bankalarının krize yanıtını, istenmeyen sonuçlarını ele almıştır.

Beşinci bölümde başlığı ‘Bir Sonraki Finansal Kriz ve Yeni Finans Sistemi’dir. Küresel finans kriz için bahsedilen dört ana neden vardır.

  1. Kolay kredi ve eşik altı borç alanlar.
  2. Batamayacak kadar büyük bankaların çok fazla risk olması.
  3. Sistemde çok fazla borç olması.
  4. Kontrolsüz büyüyen karmaşık türev ürünler. (syf. 134)
  • Finansal sistemimizde şu anda oluşan balonların görmezden gelinmesinin ana sebebi büyük çoğunluğun hükümet ve merkez bankasının onları anladığına ve yollarına çıkacak şeyi düzelteceğine veya 2008 finansal krizinin üzerinden çok geçmediğine ve yeni bir tanesinin olması için çok erken inanmasıdır.
  • Aşırı güven rahatlığa neden oldu. Bir önceki finansal krizin nedenlerine ve şimdi nerede olduğumuza bakınca bunu görebiliriz.
  • Batamayacak kadar büyük bankalar bugün daha büyükler ve daha da çok risk alıyorlar.
  • Hükümetler büyük bankaların finansal sistem için çok önemli olduklarına ve ne zaman kriz olsa kurtulacaklarına inanmalarını sağladı. …(syf.143)

Ve birkaç maddeyle konuyu özetlemiştir.

Kitabın diğer yarısında İslami Finansal Sistemi ele almıştır. Altıncı bölüm başlığı İslami Finansın İncelenmesi Ve Tarihi şeklindedir. İslami finansın tanımını yaptıktan sonra, Ribayı daha yakından incelemiş, İslami bankacılık ve finansın modern tarihini, dünyada İslami bankacılık ve finansı; Orta doğuyu, Asya’yı, Avrupa’yı, Kuzey Amerika’yı tek tek ele almıştır.

Yedinci bölümde İslam’ın ana prensiplerini incelemiş; Müslümanların kumar, pornografi, alkol, domuz eti, geleneksel finans ve sigorta, silah ve savunma, tütün, çevresel endişeler, konaklama ve eğlence kaçınılması gereken sektörlerdendir.(syf.177) Yazılım, teknoloji, sağlık hizmetleri, yiyecek üretimi, tarım, otomotiv, enerji, uzay ve havacılık, inşaat, gayrimenkul, nakliye, eğitim, kamu hizmetleri, İslami bankalar, finans şirketleri ve sigorta şirketleri Müslümanların yatırımlarına açık olan sektörlerdir. Yazar daha sonra, şeriata göre paranın tanımını yapmış, İslami finansta paranın zaman değeri var mı yok mu onu tartışmıştır. İslami finans araçlarını(mudaraba, murabaha, muşaraka, leasing, vadeli satış, istisna, sukuk vs.) tek tek açıklamıştır.

İslami finansta riba ve faizin yasaklanmasından fazlası vardır.

Finansal konularda riba, adaletsizlik veya eşitsizlik olmasını sağlamak için uyulması gereken etik kurallardan bahsetmiştir.

  • Kar veya kazanç elde etmek için risk almak gerekir.
  • Karlar ve zararlar garanti edilemez.
  • Tüm yatırımcılara eşit muamele yapılır.
  • Satmak için önce sahip olmalısınız.
  • Bir gelir elde etmek için para üretken bir şeye yatırılmalıdır.
  • Şeffaflık olmalıdır.
  • Para bir mal değildir. …(syf.203) gibi kuralları sıralamıştır.

Yazar sekizinci bölümde Alternatif olarak İslami finansal araçları başlığıyla konuyu ele almıştır. Bireysel bankacılık başlığı altında; mevduatlar, tasarruflar ve yatırımlar, tüketici, otomobil ve konut finansmanı, sukuk, risk sermayesi ve girişim sermayesi başlıklarını ele almıştır. Sonra kamu finansmanına dair açıklamalar yapmış konuyu özetlemiştir. Burada 40 yıl içinde İslami bankaların ve finansal kuruluşların geleneksel kurumlarla rekabet etmek için ürün geliştirdiğinden bahseder.

(syf.230)

Dokuzuncu bölümde İslami Finans; eleştiriler, eksiklikler ve yanlış kanılar başlığı yer almaktadır. Yazar konuya giriş yapmadan tüm finansal araçların, aracılar veya sistemlerin eleştiriye açık olması gerektiğinden işleyişin ve doğruluğun ancak bu şekilde gerçekleşeceğinden bahsetmektedir. Yazar kariyeri boyunca İslami finans üzerine karşılaştığı beş ana eleştiri, eksik ve yanlış kanıdan bahsediyor:

  1. İslami finans terörü destekler ve terörle bağlantılıdır.
  2. İslami finans Müslümanlar içindir ve şeriatın dünya hakimiyeti gündeminin bir parçasıdır.
  3. İslami bankalar güvenli değildir.
  4. İslami finans bir pazarlama numarasıdır.
  5. İslami finans geleneksel finansa çok bağlı olduğu için tek başına bir finans sistemi olamaz. (syf. 234) yazar bu 5 başlığı delilleriyle çürütmeye çalışıyor.

Yazar üçüncü ve son bölümde Yeni Finansal Sistemi ele alıyor. Bu kısımda ele aldığı onuncu bölümde Gelecekteki krizleri engellemek; İslami finanstan gerçek dünya çözümleri başlığını yorumluyor. Bu bölümde ekonomimizin borca bağımlı olduğunu, sürekli artan borç olmazsa ekonomimizin duracağını, finansal sistemimizin türev piyasası, döviz piyasası, batamayacak kadar büyük bankaların diğer etik dışı faaliyetlerden olduğunu belirtmiştir. … (syf.284)

Yazar son bölümde yani on birinci bölümde Alternatif çözümlerin değerlendirmesini yapmıştır. Yazara göre yapılması gereken önerilerden üçü şunlardır; 1) Altın standardını geri getirmek, 2) Chica Planı’nı uygulamak ve 3)dünya rezerv para biriminin IMF’in özel çekme hakları olması için ABD dolarından vazgeçmek. İki öneri para arzını geri getirmeye odaklanırken üçüncüsü bankalara odaklanıyor. Bu üçünün de finansal sisteme disiplin getirmeye, gerektiğinde para yaratma becerisini kısıtlamaya hizmet ettiğini söylüyor.(syf.287)

Kitabı okurken çok titizlikle çalışıldığı fark ediliyor. Ayrıntılı bir çalışma olmuş. Yazar fikirlerini verilerle desteklemiş. Sadece İslami finansı anlamak için değil genel iktisadı yapıyı anlamak, yorumlamak için bile bu alana ilgi duyanların ve bu alanda çalışmalar yapanların okuyup, istifade etmesi gereken bir kitaptır.