Sakarya Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSEFAM) tarafından düzenlenen ihtisas seminerleri kapsamında 23-24 Ocak’ta Prof. Dr. Murat Çizakça Sakarya Üniversitesi’nde ağırlandı. İki gün süren seminerlerde Prof. Dr. Murat Çizakça, “İş Ortaklıkları Tarihi ve Risk Sermayesi” konusunu ele aldı.
İslam’dan önce iş ortaklıkları tarihi ile sunumuna başlayan Prof. Dr. Çizakça, İslam’ın gelişiyle birlikte tarihte muazzam bir devrimin gerçekleştiğini ifade etti. Bu bağlamda klasik sistemdeki faiz olgusunun, tüm semavi dinler tarafından yasaklanmış olması sebebiyle ticaret ve ortaklıkta faizsiz bir uygulamaya ihtiyaç duyulduğunu belirten Çizakça, mudarebe ortaklığının İslam’ın bu yöndeki ihtiyaca cevap veren önemli bir uygulaması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Çizakça, mudarebe ortaklığının temel özelliklerine de değindi. Bu çerçevede, mudarebe sözleşmesinin bir tür acente/temsilcilik mantığıyla kurulduğunu ifade etti. Ayrıca mudarebede kârın karşılıklı anlaşmaya göre, zararın ise sermaye oranına göre belirlendiğini belirtti. Mudarebeyi Batı uygulaması ile mukayese eden Çizakça, Batı’da kârın dörtte birinin girişimciye, dörtte üçünün sermayedara ait olduğunu ve bu oranın değişmediğini söyledi. Mudarebede sınırlı sorumluluk ilkesinin geçerli olduğuna da değinen Çizakça, bu uygulamanın sermayedar ile üçüncü kişiler arasına tam olarak bir duvar ördüğünü belirtti. Buna ilave olarak, mudarebenin bankacılıkta uygulanmasıyla girişimcinin önemli ölçüde desteklenmiş olacağının altını çizdi.
Prof. Dr. Murat Çizakça, mudarebenin ileri aşamalarında girişimcinin de ortaklığa sermaye koymasıyla müşareke (fıkıhtaki ismiyle inan) ortaklığı kurulabildiğinden bahsetti. Ayrıca inan ve vücuh ortaklığı sözleşmelerinin özelliklerini de ele aldı. Avrupa finans tarihine de konu bağlamında değinen Çizakça, Avrupa’da uygulanmış olan “commenda” ortaklığının yapısının, İslam’daki mudarebe ortaklığı ile aynı olduğundan bahsetti ve iki uygulama arasındaki benzerliğin tesadüf olamayacağını ifade etti.
Prof. Dr. Çizakça, mudarebe ortaklığının Batı’da “risk sermayesi” adı altında uygulandığını belirterek bu sistemin Türkiye’de hayata geçirilmesinin girişimciyi destekleme açısından son derece önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Murat Çizakça’nın sunumuyla gerçekleştirilen ihtisas seminerlerine yoğun katılımın olduğu görüldü.